Bir zamanlar felsefe altında gruplanan dünyaya dair insan ürünü kıymetli bilgiler, son 250 yılda gitgide farklı birer bilim dalı olarak teker teker bağımsızlıklarını ilan etmeye başladılar. En kıymetli bilgi, önceleri felsefe iken, şimdi nöbeti kesin bir şekilde bilim devralmış görünüyor.
Modern bilimin merkezinde doğa bilimleri bulunur. Bilim camiasının kalabalık grubunu oluşturan sosyal bilimler, bilim olmak yönüyle doğa bilimlerinin önüne geçtiklerine dair bir fikri dillendirmek bir yana,konumlarının sorgulanmasına yol açacağından korktukları için bunu akıllarından bile geçirmek istemezler. Şimdilik doğa bilimlerinden veto yemeden bilim çatısı altında kalmaları yeter de artar onlar için. Modern bilim, felsefe karşısında mutlak gücünü ve bağımsızlığını doğa bilimleri ile kazandıktan sonra, elde ettiği prestiji sosyal bilimlerle paylaşmada hiçbir zaman pek fazla istekli olmamıştır.
Bu kitabın başlığındaki “üvey çocuk” metaforu da bunu ima etmektedir. Doğa bilimlerinin bu çekincesine rağmen artık atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş, sosyal bilimler doğa bilimlerinden kat be kat fazla alan ve alt alan ile bilim dünyasını renk cümbüşüne çevirmiştir. Her geçen gün de buna yeni tonlar eklenmektedir. Artık doğa bilimlerinin bilim alanına girişte eski veto gücü kalmamıştır. Elinizdeki eser, sosyal bilimlerin kapısını aralamaya dönük “giriş” niteliğinde bir içeriğe sahiptir.
İlk kez bu konulara ilgi duyanlar yanında yolda olanlara da katkı sağlaması umulmaktadır. Kitapta ilk olarak bilgilerin hiyerarşik düzeninde bilimin statüsünün yükselişinin arka planına küçük bir ışık tutularak işe başlanmakta, ardından da sosyal bilimlerin hızla çoğalmasını etkileyen faktörlere değinilmektedir.
Bir yandan sosyal bilimlerin temel kavram ve yaklaşımları tanıtılırken öte yandan da ele alanın her konunun çerçevesi ve sınırlılıklarına da elden geldiğince işaret edilmekte; bu amaçla somut bilgiler yanında farklı bakış açılarının nasıl oluştuğu ve hangi kanıtlarla desteklendiğine dair örnekler verilmek suretiyle farklılıkları birlikte değerlendirebilecek genel bir bakış açısı sunulması amaçlanmaktadır.
Bir yanıt yazın